Translate

15 Haziran 2015 Pazartesi

Hollanda

Kocaman günaydın!

Bu yazıyı yazarken nerdeyse ağlayacağım tüm fotolarım gitti diye. Yaklaşık 10 yıldır çektiğimiz bütün fotoları çöpe attım. Telefonumdan çektiğim bazı fotoları silmemiştim neyse ki. İnstagrama yüklerim düşüncesiyle onlarla idare edeceğiz artık. Harddiskin bozulması çok acı verici bir durummuş. Tabi başıma gelene kadar yedekleme yapmak hiç aklıma bile gelmemişti. Malesef disk çizildiği için herhangi bir kurtarma işlemi yapılamadı:( Neyse canım sağolsun..

Geçen haberlerde izlemiştim.Hollanda bisiklet kullanımında dünya birincisiymiş. İkinci ülke hangisi biliyor musunuz?
Danimarka.
Peki bu listede Türkiye kaçıncı dersiniz? Listede Türkiye yok malesef. Dilerdim ki Türkiye'de o listede iyi bir yerde olsaydı..

Daha trenden inmeden yollarda bir çok bisiklet görmeniz mümkün..Şimdiden belirteyim hani o meşhur I amsterdam sign varya ben orda fotoğraf çektirmeden geldim. Orada foto çekmeyen nadir turistlerden biriyim galiba:) 

Amsterdam denince ilk aklıma Red Light District geliyor :) İçimde kaldığı içindir muhtemelen.
Doğum günü sabahı erkenden uyanıp trene bindik demek isterdim ama malesef. İlk treni kaçırdık bir sonraki hem aktarmalı hemde yaklaşık 2 saat sonraydı.Yani günün ortasında ancak varabilmiştik Amsterdam'a. Ayrıca akşam da erken dönmemiz gerekiyordu doğum günüm olduğu için.Anlayacağınız iki ayağımız bir pabuçta çıktık yola. 

 Amsterdam Central'da indikten sonra ilk durağımız Dam meydanıydı. Yürüme mesafesinde olduğu için tabana kuvvet dedik... Damrak caddesi boyunca yürüdük. 

Dam meydanından bir kare 

 Buda başka bir kare Madame Tussauds Müzesi. Londra'da merkezi bulunanan müzenin 7 şubesi var. Şimdiye kadar ikisini görmüş olsam da henüz içerisine girme fırsatım olmadı. Zaman...





Müzenin yanındaki sokaktan dönünce hemen Kalverstraat' a çıkıyorsunuz. Alışveriş yapabileceğiniz bir cadde. İstiklal gibi aynı.. 


Bu kanallar üzerinden çekebileceğiniz muhteşem karelere sahip olabilirsiniz.Ki muhtemelen daha önce bolca görmüşsünüzdür.


 

Hollanda tarım ve hayvancılık için çk elverişli gibi durmasa da inekleriyle meşhur bir ülke. Haliyle süt ve süt ürünleride.. Üstteki foto Damrak caddesi üzerinde ki bir peynirciden.. Bazı çeşitlerini ücretsiz olarak deneyebiliyorsunuz. Ben naneli olana bayılmıştım. 


Amsterdam Central 


Bu fotoyu her gördüğümde aklıma Yüksek Sadakat şarkısı geliyor.
"Belki üstümüzden bir kuş geçer" 


Bu evlere bakarken aklımda tek bir soru var yaşanır mı ki bu evlerde? 





İnekleri kadar tahtadan ayakkabıları da meşhur..








Ve ayrılma vakti geldi.Amsterdam şu ana kadar gördüğüm en güzel şehirlerden birisi. Rijks museum'a gidip bir fotoğraf çektirmem gerekiyor artık. Anne Frank'ın evi, Vondelpark, VanGogh müzesi bir dahaki gidişimde görmem gerekenler arasında.Birde Marihuana denemek istediğim tatlar arasında :) 





Ah bu zaman.. Bu kısacık Amsterdam turunun ardından Yine Damrak Caddesinde bulunan Amsterdam Central'a çok yakın bir müze var. Orayı gezelim dedik. Sex Museum. Evet evet yanlış duymadınız. Müzenin içerisiyle ilgili fotoları malesef paylaşamıyorum. Çünkü elimde bir tane bile yok. Bileti saymazsak.

 Söz veriyorum bir daha ki gittiğimde daha iyi bir rehber olacağım. Belki de video ile anlatırım her şeyi):

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder