Translate

29 Ocak 2015 Perşembe

Halfeti Gezisi

Şanlıurfa’dan sonra bir gün ara verdik gezimize.Ama daha gezilmesi gereken bir yer daha vardı.
Halfeti.
Peki nasıl gidiyoruz Halfeti’ye Gaziantep'ten.Baştan uyarayım Halfetiye gitmek aracınız yoksa çok zor.Bu zorluklardan haberim yoktu benimde gitmeden önce.Hemen başlıyorum anlatmaya.Gaziantep otogardan Birecik araçlarına biniyoruz ve ilk yolculuk başlamış oluyor.Ama daha önümüzde çok yolculuğumuz var  Birecik’e vardıktan sonra Yeni Halfeti minibüslerine biniyoruz.Yeni Halfeti varsa Eski Halfeti de var diye düşünüyorsanız yanılmıyorsunuz.Oradan Eski Halfeti minibüslerine biniyoruz.Yolculuğumuz tamamlanmış oluyor.Yolda giderken ara ara göreceğiniz manzara muhteşem zaten.Kendi aracınızla giderseniz durup fotoğraf çekme ihtimaliniz de var tabi ki.

Öğlen saatleri olmuştu vardığımızda.Tabi birde istediğiniz saatte minibüs bulma ihtimaliniz yok bunu bilerek gidin lütfen. İlk işimiz tabi ki tekne turu yapmaktı ama öğle saatleri olunca acıkmıştık.Önce yemeğimizi yedik. Sonra tekne turuna.. Eee tekne turu yapınca görülecek yerler Rum kale ve batık cami oluyor.


Yavaş yavaş ayrılıyoruz. Ayrılırken bu güzel mekan gözüme çarpıyor.




Karagül dizisini izleyenler bilirler bu camiyi. Bizim gittiğimiz zamanlarda dizi çekimi yoktu. Olsa iyi mi olurdu bilmiyorum..



Ve Rum kaleye ulaşıyoruz nihayet.
 



Rum kaleye Gaziantep’e ilk taşındığım yıllarda gitmiştim arkadaşımla. Ama Halfeti’ye gitme şansımız olmamıştı. O zamanlarda çok etkilenmiştim bu manzaradan.

Son olarak görmemiz gereken bir yer Halfeti Gerdanı. Hani dizide bir çok sahnede gördüğümüz o meşhur köprü.

 





Gezilerimiz burada bitmedi elbette. En kısa zamanda yeni bir yazı sizlerle olacak.

Sevgiyle kalın..


18 Ocak 2015 Pazar

Şanlıurfa


Adıyaman'da kahvaltıdan sonra düştük yollara Şanlıurfa için.
Yolda karşımıza ilk çıkan İl Kültür Turizm Müdürlüğü oldu.Hemen girip bröşürleri aldık.Resimde gördüğünüz müdürlüğün bahçesi Şanlıurfa'yı gerçekten yansıtıyor değil mi?



Balıklı göle doğru giderken bu kadar yürüyeceğimi hiç düşünmemiştim tabi:)
Uzun bir yürüyüşten sonra nihayet Balıklı Göl'e vardık.





Ben beceremiyorum galiba bu fotoğraf çekme işini:)





Halil-ür Rahman Gölü en bilinen adıyla Balıklı Göl.O kadar efsane var ki göl hakkında eminim hepsini duymuşsunuzdur.
Ama Aynzeliha Gölü'nün hikayesini anlatacağım.Rivayete göre Hz. İbrahim ateşe atılacağı zaman Nemrut'un kızı Zeliha, Hz. İbrahimin dinine iman ettiğini söyleyince babası tarafından ateşe atılır.Zeliha yanarak can vermiş.Daha sonra Zeliha'nın düştüğü yerde bir göl oluşur.




Rızvaniye Camii Halil-ür Rahman Gölünün ( Balıklı göl) kuzeyinde bulunan cami 1736 yılında 
yaptırılmış.


Halil-ür Rahman cami Halil-ür Rahman Gölünün yanında bulunmakta.


Çift mağaralarda bir zamanlar büyük baş hayvancılık yapılmış.Zamanla Şanlıurfada inanç turizminin gelişmesiyle burada hayvancılık yapılması yasaklanmış ve boşaltılmış.Uzun yıllar boş kaldıktan sonra cafe olarak hizmete girmiş





Bakırcılar çarşısı 1887 yılında yapılmış.Sadece bakırcılar değil kuyumcularda kullanmakta.
Kazzaz pazarı 1562 yılında yapılmış.Bütün bilgiler İl Kültür Turizm Müdürlüğün'den aldığım tanıtım kitabındandır.







Bu kadar gezmek yeter mi bize? Tabi ki yetmez dedik ve daha sonraki gün Halfeti'ye gitmeye karar vererek Şanlıurfa'dan ayrıldık.




Dönüş yolunda Birecik'ten geçerken bu müthiş gün batımını yakaladım.


1 Ocak 2015 Perşembe

2015 e merhaba

Yeni yıl hepimize sağlık mutluluk huzur ve daha ne istiyorsak hepsini getirsin... Herkesin mutlu olacağı güzel bir yıl diliyorum :)